­

GÜNÜMÜZDE DİLLİ KAVAL

Ülkemizde, yüzyıllar boyu bir çok ad ve biçimleriyle “çoban ve köylü  çalgısı” olarak  bilinen, kişisel  bilgi ve becerilerle (usta-çırak ilişkisiyle) geleneksel yapımı sürdürülen dilli kaval,1981’e kadar metotsuz çalınmış, akademik  eğitim ve öğretimine  ancak, bu tarihten itibaren  İTÜ. Türk Müziği Devlet Konservatuarında Burhan TARLABAŞI'NIN yazdığı   “kaval metodu” kitabıyla başlanılabilmiştir.

Müziğin tek seslilikten, çok sesliliğe  ileri gelişmeler kaydettiği  çağımızda, Dilli kavalın geliştirilen "alto-soprano ve bas” çeşitlerinden Türk müziği seslerinin yanı sıra, ayrıca beynelmilel(tonal) müziğin 2,5 oktava varan  sesleri de  elde edilmiştir..  Dilli kavalın, gelişim sürecindeki  bu başarısı  asla yadsınamaz .

  Günümüzde dilli kavalla ilgili  bir diğer önemli  konu ;1986 yılında  “Burhan Tarlabaşı tarafından  orta Öğretim için yazılan "kaval  Metodu “ kitabının M.E.B Talim Terbiye Kurul’unun 28.3.1986 günlü ve 2208 Sayılı  Tebliğler Dergisinin müfredatlar kısmında,  seçmeli  derslerden  dilli kavalın da flüt gibi branş çalgısı olarak uygulamaya alındığı  duyurulmuş olmasıdır. Bu duyuru çalgıya  dilli kaval ailesinden "LA-Sİ-DO ve Mi bemol  tonlarına  Türk Patent Enstitüsünce  (28/6/1995 Günlü…ve TR199500768 No.lu  “Faydalı Model Belgesi konseptinde )BULUŞ (Patent) hakkının  tanınmasına vesile olmuş, hatta sahibi  de para ödülü ile  taltif edilmiştir.

DİLEĞİMİZ ; Dilli kavalın, Üniversitelerimize bağlı konservatuarlar dışında  ayrıca Milli Eğitime bağlı diğer eğitim-öğretim kurumlarında da çağa uygun bilim yöntemleriyle  varlığını sürdürebilmesi, evrensel alanda sesini geniş toplumlara  duyurulabilmesidir.  


Scroll to Top